ENGELLİ OLMAK NE DEMEKTİR?
Kişinin, bedensel, zihinsel, ruhsal ve sosyal özelliklerinde belli bir oranda ve sürekli olarak fonksiyon kaybı veya bozukluğu sonucu normal yaşamın gereklerine uymama durumuna engelli olmak denir.
ENGELLİ OLMANIN NEDENLERİ
Doğum Öncesi: Kalıtım, annenin geçirdiği enfeksiyonlar, kazalar, ilaç kullanımı, röntgen çekilmesi, anne ve baba arasındaki kan uyuşmazlığı, yüksek tansiyon, kalp hastalığı, şeker hastalığı, aşırı stres, zehirlenme, olumsuz olaylara maruz kalma, sigara, alkol, uyuşturucu kullanması, yetersiz beslenme.
Doğum Sırasında: Erken, geç veya zor doğum, çocuğun ters gelmesi, göbek kordonunun dolanması, oksijensiz kalma.
Doğum Sonrası: çocuğun geçirdiği enfeksiyonlar, kızamık, kabakulak, menenjit, beslenmede hatalar, kalça çıkıklığı, ağır doğum sarılığı, sarılık, kazalar, ihmal edilmesidir.
ENGEL GRUPLARI
Ortopedik Görme İşitme Zihinsel Süreğen
Engelliler Engelliler Engelliler Engelliler Hastalık
Her bireyin yetersizliği kendine özgü olmasına karşın, tanılaması, ihtiyacının belirlenmesi, eğitimlerinde daha uygun düzenleme ve planlamaya yol gösterici olması için ortak özellikleri ve eğitim ihtiyaçlarına göre sınıflandırma yapılmaktadır.
Zihinsel Öğrenme Yetersizliği Olan Bireyler:
Çok Ağır Düzeyde Zihinsel Yetersizliği Olan Birey: Bireyin zihinsel yetersizliği yanında başka yetersizlikleri bulunması nedeniyle öz bakım, günlük yaşam ve temel akademik becerileri kazanamaması nedeniyle yaşam boyu bakım ve gözetime ihtiyacı olan bireydir.
Orta Düzeyde Zihinsel Yetersizliği Olan Birey: Zihinsel işlevler ile kavramsal, sosyal ve pratik uyum becerilerindeki sınırlılık nedeniyle temel akademik, günlük yaşam ve iş becerilerinin kazanılmasında özel eğitim ile destek eğitim hizmetlerine yoğun şekilde ihtiyaç duyan bireydir.
Hafif Düzeyde Zihinsel Yetersizliği Olan Birey: Zihinsel işlevler ile kavramsal, sosyal ve pratik uyum becerilerinde hafif düzeydeki yetersizliği nedeniyle özel eğitim ile destek eğitim hizmetlerine sınırlı düzeyde ihtiyaç duyan bireydir.
İşitme Yetersizliği Olan Birey: İşitme yetersizliği olan birey: İşitme duyarlılığının kısmen veya tamamen kaybından dolayı konuşmayı edinmede, dili kullanma ve iletişimde yaşadığı güçlükler nedeniyle özel eğitim ve destek eğitim hizmetine ihtiyacı olan bireydir.
Görme Yetersizliği Olan Birey: Görme yetersizliği olan birey: Görme gücünün kısmen ya da tamamen kaybından dolayı özel eğitim ve destek eğitim hizmetine ihtiyacı olan bireydir.
Ortopedik Yetersizliği Olan Birey: Hastalıklar, kazalar ve genetik problemlere bağlı olarak kas, iskelet ve eklemlerin işlevlerini yerine getirememesi sonucunda meydana gelen hareket ile ilgili yetersizlikler nedeniyle özel eğitim ve destek eğitim hizmetine ihtiyacı olan bireydir.
Dil ve Konuşma Güçlüğü Olan Birey: Dili kullanma, konuşmayı edinme ve iletişimdeki güçlük nedeniyle özel eğitim ve destek eğitim hizmetine ihtiyacı olan bireydir.
Özel Öğrenme Güçlüğü Olan Birey: Dili yazılı ya da sözlü anlamak ve kullanabilmek için gerekli olan bilgi alma süreçlerinin birinde veya birkaçında ortaya çıkan ve dinleme, konuşma, okuma, yazma, heceleme, dikkat yoğunlaştırma ya da matematiksel işlemleri yapma güçlüğü nedeniyle özel eğitim ve destek eğitim hizmetine ihtiyacı olan bireydir.
Otistik Özellikleri Gösteren Birey: Otistik birey sosyal etkileşim, sözel ve sözel olmayan iletişim, ilgi ve etkinliklerdeki sınırlılığı erken çocukluk döneminde ortaya çıkan ve bu özellikleri nedeniyle özel eğitim ile destek eğitim hizmetine ihtiyacı olan bireydir.
ENGELLİ ÇOCUĞA SAHİP AİLELERİN GEÇİRDİĞİ DUYGUSAL AŞAMALAR
Aileler için engelli bir bireye sahip olmak yaşamlarının en zor deneyimidir. Bu tür ailelerin çocukları hakkındaki genel düşünceleri olumsuz olmaktadır. Çocuğun birtakım davranış ve becerilerinin eksik olması, çevreden gelen olumsuz etkileşimler ve yaşanılabilen birtakım deneyimler de engelin kabul edilebilirliğini zorlaştırmaktadır. Engeli kabullenme sürecinde aileler belirli aşamalardan geçer ve birtakım duygu yoğunlukları yaşarlar. Bu aşamalar;
Şok: Çocukların engelli olduğunu öğrenen çoğu ailenin ilk tepkisi şok olmaktır.
İnkar: Aileler inkar yoluyla çocuklarının engelli olduğu gerçeğinden kaçma ve böylece engelli çocuğa sahip olmanın olası olumsuz etkilerinden kendilerini koruma girişiminde bulunurlar.
Kızgınlık: Aile Bu aşamada aile kızgınlık içerisindedir. “Bu niçin bize oldu?” “neden bizim başımıza geldi?”sorularına cevap arar.
Karışık Duygular: Aileler bir yandan olumsuz duyguları yaşarken diğer yandan çocuklarını sevmekte ve onu tüm iyi niyetiyle korumak istemektedirler. Bu durum ailede karışık duygulara neden olmaktadır.
Uzlaşma: Bu aşamada aile çocuğumun engeli var ama çok çabalarsak çocuğumuz çok iyi olacaktır görüşündedir.
Depresyon: Aile artık bu durumun gerçek olduğunun farkına varmaya başlar. Hangi doktora götürülürse götürülsün ya da hangi tür program verilirse verilsin, çocuk hala engellidir. Bu durum ailede depresyona neden olur.
Kabul Ve Uyum: Bu aşamada aile çocuğunun durumunu kabul eder. Çocuğuyla ilgili beklenti ve isteklerini sıraya koymamaya başlar. Anne ve babaların bu aşamalardan geçmesi normaldir. Bu aşamalardan farklı şekillerde ve zamanlarda geçebilirler. Aile için önemli olan gereken desteği alarak bir an önce çocuğuyla ilgili tanıyı öğrenmek ve engelini kabul ederek çocuğun eğitimine katılmayı hedeflemektir.
Sevgili anne ve babalar bu aşamalardan geçmeniz normaldir. Bu aşamalardan farklı şekillerde ve zamanlarda geçebilirsiniz. Aile için önemli olan gereken desteği alarak bir an önce çocuğuyla ilgili tanıyı öğrenmek ve engelini kabul ederek çocuğun eğitimine katılmayı hedeflemektir. Şu bir gerçek ki ülkemizde engelli sayısı olmasına rağmen engellilere farklı gözle bakılmakta ve engellinin aileleri bu durumdan olumsuz etkilenmektedir. Fakat aileler bireyin farkında olmalıdırlar; nitekim engelli bireyin topluma uyum sağlaması konusunda onlara çok iş düşmektedir. Aileler engelli çocuklarından utanmamalı onları evde kapatmak yerine toplum önüne çıkarmalıdırlar. Bunun yanı sıra çocuklarına acıyarak yaklaşmamaları gerekir çünkü acımadan doğan sevgi ve yardım çocuğun öğrenmesine engel olacak ve psikososyal gelişimini olumsuz yönde etkileyecektir.
ENGELLİLİK BİR FARKLILIKTIR BUNU KABUL EDEREK NASIL DAVRANMAK GEREKTİĞİNİ BİLMEK GEREKİR. UNUTMAMAK GEREKİR Kİ ENGELLİLERİN EN ÇOK İSTEDİĞİ ŞEY BİRAZ ANLAYIŞ VE SEVGİDİR.
AİLELERE ÖNERİLER:
Duygularınızı aile üyeleri ile paylaşın. Duygularınızı göstermekten kaçınmayın. Acı ve öfke gibi doğal duygularla nasıl baş edebileceğinizi öğrenin. Yalnız olmadığınızı unutmayın sizin durumunuzda olan birçok aile var. Acıma duygusundan kaçının, bunun çocuğunuzun gelişimini desteklemesini olumsuz etkileyeceğini unutmayın. Her bireyin kendine has özellikleri ile değerli olduğuna inanın, iletişim sürecinde koşulsuz olumlu bakış açısı geliştirin. Duygu ve davranışlarınızda tutarlı olun, aile içi iletişimde bu davranışınızın önemli olduğunu unutmayın. Kendinize zaman ayırın. Her zaman kendiniz için sizi rahatlatıp dinlendirecek bir ara zamanın olması size ve çocuğunuza daha fazla yardımcı olacaktır. Kendinize dikkat edin. Fiziksel ve psikolojik sağlığınızı korumaya dikkat edin. Diğer çocuklarınıza da mutlaka zaman ayırın. Sizin çocuğunuzun sebebi ne olursa olsun farklı özellikleri olan bir çocuktur. Bunu kabullenme noktası anne- baba için ne kadar zor olursa olsun mutluluğunuz ve çocuğunuzun sağlıklı yaşaması için oldukça önemlidir. Engelli bir çocuk için erken teşhis çok önemlidir. Zaman kaybedilmeden hem sağlık hem de eğitim önlemleri alınmalıdır. Çocuğun olduğu gibi kabul edilmesi ilerde karşılaşılacak sorunların üstesinden gelinmesinde atılacak önemli bir adımdır. Çevremizdeki insanların tepkileriyle, meraklı bakışlarıyla karşılaşacaksınız. Çocuğunuzun kabulü bütün bu tepkilerden daha az etkilenmenize yardımcı olacaktır. Ve siz çocuğunuzu kabullenmiş bir anne- baba olarak çocuğunuzu topluma daha kolay kabul ettirirsiniz. Çocuğunuzu sosyal ve fiziksel ortamlardan kısıtlamayınız. Onu eve kapatmayınız. Parka götürün, ev gezilerine götürün. Birlikte sokağa çıkıp yürüyün Ona çevreyi tanıtın, anlatın. Sorularına cevap verin, yüz defa da sorsa cevap verin. Çevrenizdeki insanların bakışları sizi kızdırmasın etkilemesin. Çocuğunuzdan beklentilerinizi özür ve özelliklerine göre ayarlayın. Normal bir çocukla karsılaştırıp ayni görevleri beklemeyiniz. Çocuğun içinde bulunduğu engel türü hakkında bilgi edinin. Bu sayede çocuğunuza nasıl davranacağınızı nasıl yardımcı olacağınızı, çocuğun yapmış olduğu farklı davranışların kaynağını ve gelişim seyrini daha iyi kavramış olacaksınız. Çocuğunuza asla fiziksel ceza vermeyiniz.
ENGELLİ BAKIM HİZMETLERİ
1. Bakıma Gereksinimi Olanlara Devletin Sunduğu Bir Hizmet Var mıdır?
Ailesi ekonomik yoksunluk içinde bulunan bakıma muhtaç engelli bireylere evlerinde veya kurumda bakım hizmeti verilmektedir. Bu hizmetlerin iki asgari ücrete kadar olan kısmı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından ödenmektedir. Yine aynı şartlarda bakımı aile bireyi ya da yakını tarafından karşılanan engelli birey için, bakımı yapan kişiye bir asgari ücrete kadar ödeme yapılmaktadır. Bakım hizmeti ve bakım ücretinden faydalanmak için ikamet edilen yerdeki İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’ne veya varsa İlçe Sosyal Hizmetler Müdürlüğü başvurmak gerekmektedir.
Engelli bireylerin hayatlarının idamesini evde yürütecek kişilere Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından aylık net asgari ücret miktarında verilen tutara evde bakım parası denilmektedir. Evde bakım parası özürlü bireylerin kendisine değil, bakımını üstlenen akrabası, vasisi gibi üçüncü kişilere ödenen bir meblağdır.
3. Evde Bakım Parası Almanın Şartları Nelerdir?
Özürlü bireylerin evde bakım parası alabilmesi için;
1.Her ne ad altında olursa olsun her türlü gelirleri toplamı esas alınmak suretiyle kendilerine ait veya bakmakla yükümlü olduğu birey sayısına göre kendisine düşen ortalama aylık gelir tutarının, bir aylık net asgari ücret tutarının 2/3’ünden daha az olduğu bakım raporu ile tespit edilmesi,
2.Özürlü bireyin heyet raporu veren hastanelerden alacağı özürlü sağlık kurul raporunun ağır özürlü kısmında mutlaka “Evet” yazan bir ibare bulunması,
3.Özürlü bireyin başkasının yardımı olmadan hayatını devam ettiremeyecek şekilde bakıma muhtaç olması gerekli olduğunun bakım heyeti raporu ile tespit edilmesi,
4. Evde Bakım Parası İçin Nereye Başvurulur?
Evde bakım parası alabilmek için özürlü bireyin ikametgâhının bulunduğu yerdeki Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne, veya varsa Sosyal Hizmetler İlçe Müdürlüklerine başvurulması gerekmektedir. Sosyal Hizmetler İlçe Müdürlüklerinin bulunmadığı yerlerde ise Kaymakamlıklara başvuru yapılabilir.
Bakıma muhtaç özürlü bireyin aile yanında bakımının mümkün olmaması halinde kurumda bakım hizmeti verilir. Bakım hizmetleri SHÇEK İl Müdürlüğü denetiminde yürütülmektedir. Bakıma muhtaç özürlü bireye SHÇEK bakım merkezlerinde ya da özel bakım merkezlerinde hizmet verilmektedir.
Ayrıntılı Bilgi İçin: www.shcek.gov.tr
YARDIMCI ARAÇ GEREÇ VE CİHAZLAR
1. Sosyal Güvencesi Olmayanlar Ortopedik ve Diğer Yardımcı Araç ve Gereçleri Nasıl Alabilir?
İliniz veya İlçenizin Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına müracaat ederek talepte bulunabilirsiniz. Ayrıca; Kızılay ve diğer sosyal yardım amaçlı dernek, vakıf, federasyon, Konfederasyonlardan bu konuda yardım alabilirsiniz.Ayrıca belediyeler tarafından da çeşitli yardımlar yapılmaktadır.
2. Tekerlekli Sandalyenin Bedelini Kim Öder?
Bağlı bulunulan sosyal güvenlik kurumunca karşılanır. Herhangi bir sosyal güvenceye tâbi olmama halinde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarından sağlanması Valilik ve Kaymakamlıklardan talep edilebilir.
3. İşitme Cihazının Bedelini Kim Öder?
Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Talimatı gereğince ödeme yapılır. Cihazların ödenmeyen kısımları olmama halinde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarından sağlanması Valilik ve Kaymakamlıklardan talep edilebilir. .
4. Hasta Alt Bezinin Bedeli Ödeniyor mu?
Hastalığı nedeniyle “mesane veya rektum” kontrolü olmadığının (çocuklar için en az iki yaşını tamamlamış olmak kaydı ile) ve hasta altı bezi kullanması gerektiğinin belirtildiği uzman hekim raporuna dayanılarak reçete düzenlenmesi halinde ihtiyaca binaen kullanılması öngörülen hasta alt bezine ait fatura bedelleri birer aylık devreler halinde Sosyal Güvenlik Kurumunca ödenir.
Toplumda genellikle “özürlü aylığı” olarak bilinen ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Primsiz Ödemeler Genel Müdürlüğü tarafından 2022 sayılı “65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanununun” ilgili maddelerince bağlanan aylıktır. Ekonomik yoksunluk içinde bulunan; 18 yaşından büyük özürlü bireyler ve kanunen bakmakla yükümlü olduğu 18 yaşını tamamlamamış özürlü yakını bulunan Türk Vatandaşlarına aylık bağlanmaktadır. Üç aylık olarak ödenen bir aylıktır. Özür oranına göre aylığın miktarı değişmektedir.
2. Özürlü Aylığını Kimler Alabilir?
Yetkili hastaneden alınmış özürlü sağlık kurulu raporuna göre “özürlü”(özür oranı %40-%69) ve başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremeyecek derecede özürlü (özür oranı%70 ve üzeri) olan,
-Kanunen bakmakla yükümlü kimsesi bulunmayan,
-Sosyal güvenlik kurumlarından her ne ad altında olursa olsun bir gelir veya aylık hakkından yararlanmayan,
-Nafaka bağlanmamış veya bağlanması mümkün olmayan,
-Mahkeme kararıyla veya doğrudan bir mevzuat gereği bağlanmış herhangi devamlı bir gelire sahip bulunmayan,
-Her türlü gelirleri toplamının aylık ortalaması, kanunla belirlenen muhtaçlık sınırının altında olan kişiler ile;
3. Özürlü Aylığı İçin Nereye Başvuru Yapılır?
İkamet edilen yerlerdeki defterdarlık veya malmüdürlüğüne başvurmaları gerekmektedir.
Özürlü Aylığı ile ilgili Ayrıntılı Bilgi İçin:
Özürlü bireylerin aylık bağlanması işlemleriyle ve sonrasındaki ilgili konular için aşağıdaki adresten ayrıntılı bilgi alınabilir.
Web adresi: www.sgk.gov.tr
EĞİTİM
1. Engelli Bireyin Eğitim Hakları Nelerdir ?
5378 sayılı Özürlüler Kanunu'nun 15. Maddesinde “Hiçbir gerekçeyle özürlülerin eğitim alması engellenemez. Özürlü çocuklara, gençlere ve yetişkinlere, özel durumları ve farklılıkları dikkate alınarak, bütünleştirilmiş ortamlarda ve özürlü olmayanlarla eşit eğitim imkânı sağlanır.” ibaresi yer almaktadır.
Özür türü ve derecesine göre özürlü çocuklar genel eğitim sisteminde normal sınıflarda veya özrün türü ve düzeyine göre ayrılmış olan özel eğitim sınıflarında eğitim alabilmektedirler. Özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin zorunlu öğrenim çağı: Okul öncesi dönemi de içine alan 3-14 yaş olarak belirlenmiştir.
2. Özel Eğitim Hizmetlerinin Yasal Dayanağı Nedir?
Özel eğitim hizmetleri 573 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve 31.05.2006 tarih ve 26184 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren “Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği” nde belirtilen esaslar doğrultusunda yürütülür.
3. Özel Eğitim Merkezlerinden Hizmet Almak İçin Nereye Başvurmak Gereklidir?
Hastaneden alınan “eksiksiz” doldurulmuş “özürlüler için sağlık kurulu raporu” ile ikamet edilen ilçede bulunan Rehberlik Araştırma Merkezlerine müracaatta bulunulmalıdır.
4. Eğitsel Değerlendirme Ve Tanılama Nedir?
Rehberlik Araştırma Merkezlerinde, bireyin tüm gelişim alanındaki özellikleri ve akademik disiplin alanlarındaki yeterliliklerinin değerlendirilmesi amacıyla nesnel, standart testler ve engelli bireyin özelliklerine uygun ölçme araçlarıyla yapılan tüm uygulamalardır.
5. Eğitsel Değerlendirme Ve Tanılama İçin Gerekli Belgeler Nelerdir ?
Engelli bireyin velisinin veya okul/ kurum yönetiminin yazılı başvurusu, Okula/ kuruma kayıtlı engelli bireyin bireysel gelişim raporu, İkametgâh belgesi, Özürlüler için sağlık kurulu raporu,
6. Özel Eğitim Ücretlerinin Ödemesi Hangi Kurum Tarafından Yapılmaktadır?
Özel eğitime ihtiyacı olduğu “Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu” tarafından tespit edilen tüm engelli bireylerin yararlandığı özel eğitim hizmetlerine ilişkin ödemenin Bütçe Uygulama Talimatı ile belirlenen kısmı Milli Eğitim Bakanlığı tarafından karşılanmaktadır. Bu miktar Milli Eğitim Bakanlığı tarafından özel eğitim hizmeti veren kuruma ödenmektedir.
7. Engelli Bireyin Ailesine Yönelik Eğitim Hizmetleri Nasıl Verilmektedir?
Aile eğitimi tüm eğitim kademelerindeki engelli bireyin eğitimine katkı sağlamak “rehberlik ve danışmanlık” hizmetlerini içeren bir eğitimdir. Aile Eğitim Hizmetleri Rehberlik ve Araştırma Merkezleri Özel Eğitim okul ve Kurumları, kaynaştırma uygulamaları yapılan okullar tarafından hazırlanan ve yürütülür. İhtiyaç halinde bu hizmet evlerde de yürütülebilir.
8. Üniversite Sınavına Giren Engelli Öğrenciler İçin Ne Tür Kolaylıklar Sağlanmaktadır?
Üniversite sınavına giren özürlü öğrenciler için gerekli fiziksel düzenlemeler yapılmaktadır. Ortopedik ve görme engelliler için sınav mekanları hazırlanmakta, görme engelliler ve az görenler için 30 dakikalık ek sınav süresi verilmekte, sınav sorularını okuyacak ve söylenecek yanıtları yazacak “yardımcı refakatçi” eşliğinde sınava girme olanağı tanınmaktadır.
9. Engelli Üniversite Öğrencilerine Sağlanan Kolaylıklar Nelerdir?
Başarılı ve ihtiyaç sahibi engelli öğrencilere Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından öncelikli olarak öğrenim kredisi, katkı kredisi ve yurt tahsisi yapılmaktadır.
20.06.2006 tarih ve 26200 sayılı resmi gazetede yayımlanan “ Yükseköğretim Kurumları Özürlüler Danışma ve Koordinasyon Yönetmeliği” gereğince üniversitelerde, öğrencilerin öğrenim hayatlarını kolaylaştırmak için gerekli tedbirleri almak ve bu yönde düzenlemeler yapmak üzere “Özürlüler Danışma ve Koordinasyon Birimi” oluşturulması sağlanmıştır.
10. Özel Eğitime İhtiyacı Olan Öğrencilerin Okullara ve Kurumlara Erişiminin Ücretsiz Sağlanması Projesi nedir?
Proje kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı bünyesindeki;
Görme Engelliler Okullarında, İşitme Engelliler Okullarında, Ortopedik Engelliler Okullarında, Otistik Çocuklar Eğitim - İş Eğitim Merkezlerinde, Zihinsel Engelliler Okullarında, Uyum Güçlüğü Olanlar Okulunda, Özel Eğitim Okulları Bünyesinde Anasınıfında, Özel Eğitim Sınıflarında eğitim alan öğrenciler ücretsiz taşınmaktadır.